Sumela(Meryemana Manastırı) :
Trabzon'un Maçka ilçesinin güneyinde Karadağın bir tepesinin yamacına yapılmış olan bu manastıra halk tarafından Meryemana manastırı söylenir. Meryem(panaghia) adına kurulan bu manastırın, gerekçe "SUMELA" adının esasını, kara-siyah karanlık anlamına gelen Melas kelimesinden aldığı söylenir. Semavi Eyice'ye göre;"evvelce burada saygı gören siyah Meryem tasvirinden Sumela adını aldığı ve bu dağın adıda manastırdan dolayı Oros Mela-karadağ olduğu"kabul edilir.
Bunlar St.Luka!nın yaptığı rivayet olunan tabloyu da beraberlerinde alarak yola çıkıyorlar, deniz yoluyla Trabzon'a gelip, karadağın sarp yamacında kiliseyi kurmak için karar kılıyorlar ve Theodosios devrinde (375-395)ilk kaya kilisesini kurarlar. Bu tarih, tesisn kesin kuruluş tarihi değilse de bahsedilen tarihler arasında yapıldığı sanılıyor. Bazı araştırmacılara görede burası M.S.385 yılında bazılarına göre ise 472 yılında yapıldığı belirtilmektedir.
Trabzon, Türkler tarafından alındıktan sonra, Osmanlı sultanlarıbu manastırın haklarına dokunmamışlardır. Manastıra Yavuz I.Selim (1512-1520) iki şamdan armağan etmiştir. Ayrıca Trabzon fatihi II.Mehmed'in de manastırın haklarını tanıdığını bildiren bir fermanı muhafaza ediliyordu.Yine Sultan I.Beyazıt, I.Selim, II.Selim, III.Murat, İbrahim, IV.Mehmet, II.Süleyman, Mustafa ve III.Ahmet tarafından verilmiş fermanların bulunduğu bildirilmektedir.
Manastırın bulunduğu alan Orman Bakanlığınca Milli Parklar statüsüne alınmış olup Kültür Bakanlığınca da aslına uygun olarak onarımı devam etmektedir.
Trabzon'un turizminde önemli bir yer tutan Sumela Manastırını kente gelen her bireyin mutlaka gezmesi gereklidir.
Vazelon(Yahya)Manastırı :
Bu manastıra Maçka ilçesini 14 km. geçtikten sonra sağa 3 km.lik stabilize bir yolla ulaşılır. Köprü yanı köyü sınırları içersinde bulunan bu manastırın vadisinde özel sektör eli ile işletilen alabalık çiftliği ve restorantı vardır.
Manastır; Yahya peygambere adanmıştır. İlk kuruluşu ile bugüne kadar çeşitli değişiklikler geçirdiği kesindir.
527-565 yılları arasında Jüstinyen tarafından tamir ettirilmiştir. 644 yılının şubat ayında hücreler tamamen tamir edilip kütüphanesi zenginleştirilmiştir. 702 yılı ile onu izleyen yıllar içinde esaslı şekilde yenilenmiştir. Vazelon manastırı 13.yy.dan 20.yy.a kadar Maçka'nın ekenomik, sosyal ve kültürel hayatında etkinliğini sürdürmüştür.14.yy.da sahip olduğu arazi, ve geliri 1890 yılına kadar yirmi köyde devam etmiştir. Vazelon manastırı vaktiyle bölgede bulunan manastırların en yetkilisi ve en zengini durumunda imiş. Bir rivayete göre Vazelon geliri ile bir Sumela manastırı daha yapılabilirmiş. Manastır 19.yy.da etraflıca onarılmıştır. Binaya batı kısmındaki merdivenle girilmektedir. Merdiven basamakları kırık oldugundan ,yukarı çıkarken dikkatli olunmalıdır.Bina 1923 yılında terk edilmiştir. Günümüzde Sumela'dan sonra onarılıp Turizme kazandırılması düşünülmektedir.
Gregorius Peristera(Kuştul-Hızır İlyas manastırı):
Bu manastır da Trabzon bölgesindeki diğer manastırlar gibi kutsal bir mağara ve ayazmanın etrafında kurulmuştur.
Kaymaklı Manastırı:
Kızlar Manastırı (Panagia Theoskepastos) :
Kızlar Manastırı(Panagıa Keramesta):
Bu manastır, Trabzon-Hamsiköyü yolu üzerinde kiremitli köyü vadisi üzerinde yer almaktadır. Yerin isminin manası şimdiye kadar anlaşılamamıştır.Buraya ilk kez kimlerin geldiğini belirten bir kitabe yoktur. Sumela veya Vazelon manastırlarının bir minyatürü olan bu yapıda, kutsal bir mağara ile tamamlanır.Günümüze kadar gelen taş bölümler, bu manastırın Orta çağ'da yapılmış olduğu hissini uyandırıyorsa da, yapı 1858 yılında inşa edilmiştir CAMİLER
Gülbahar Hatun Camii
Külliyeden cami ile türbe günümüze gelebilmiş; imaret, medrese, hamam ve mektep yıkılmıştır.
Mektebin yerine 1899 tarihinde bugünkü Gülbahar Hatun İlkokulu yapılmıştır Kaynaklar Gülbahar Hatun’un ölümünden sonra 1514 yılında yaptırıldığını göstermektedir.
Caminin inşa kitabesi yoktur. Cami erken devir Osmanlı mimarisinde ayrı bir plan tipi oluşturan Zaviyeli Camiler grubuna girmektedir. Duvar işçiliği özenlidir. Pencereler, son cemaat mahali, kemerleri ve minarede koyu gri ve sarımsı beyaz taş kullanılmıştır. Caminin örtüsü kurşun kaplıdır.
Mihrap mermerden yapılmıştır. Kenar bordürleri sade, tepeliği bitkisel süslemelidir. Beşgen niş mukarnaslı bir kavsara ile son
bulur. Köşeliklerinde ikişer kabara (gülbezek) motifi yer alır. Minberde mermer olup sade bırakılmıştır.
Caminin klasik dönem süslemeleri bozulmuştur. Bugünkü süslemeler son onarımlarda yapılmıştır. Avlusundaki şadırvan eskiden kubbe ile örtülüydü. Bu örtü son onarımlarla konik külaha dönüştürülmüştür.
Ortahisar Fatih Camii
Bugünkü planın esası 12. yüzyılda gerçekleştirilmiş olmalıdır. Araştırmacılar yapının 6 esas onarım devri geçirdiğini belirtmişlerdir. Üç nefli olan yapının apsisi içten yuvarlak dıştan çokgendir. Bir iç ve bir dış narteksi vardır.
Fetihten sonra camiye çevrilmiş ve belki de Fatih, ilk Cuma namazını burada kılmıştır. Fatih Medresesi de yapıya bitişik olarak kurulmuştur. Türk devrinde caminin esas girişi kuzeye alınmış, güney duvarının ortasına bir mihrap yerleştirilmiş, minber konulmuş ve minare yapılmıştır.
Mihrap taştan yapılmış olup, süsleme bakımından zengindir. Mihrabı çevreleyen geometrik geçmeli bordürler, mukarnaslı niş ve alındığındaki rozetler Selçuklu örneklerini hatırlatmaktadır. Ceviz ağacından yapılmış minber değerli bir sanat eseridir.
Orta Hisar Camii’ne değişik zamanlarda nakışlı süslemeler yapılmış ve kitabeler konulmuştur. Mihrabın doğusundaki oda 1842 yılında kütüphane haline getirilmiş ve kapısı üzerine bir kitabe yerleştirilmiştir.
Yeni Cuma Camii
Yapının bugün narteksi yoktur. Üç nefli ve üç apsislidir. Orta apsis içten yuvarlık dıştan beş köşelidir. Diğerleri içten at nalı, dıştan yuvarlaktır. Merkezi kubbe doğuda haç biçimli iki ayağa, batıda yuvarlak iki dorik sütuna pandantifler yardımıyla oturur. Yan neflerin üzeri tonozlarla örtülmüştür.
Bu yapıda da fresk izleri ve zemin mozayiklerinin kalıntıları bulunmaktadır. Ayrıca orta apsisin dışında kartal ve güvercin kabartmalarına yer verilmiştir.
Trabzon’un fethinden sonra camiye çevrilen yapıya kuzey giriş kısmı ile minare ilave edilmiştir. Büyük apsisten bir giriş daha açılmıştır. Taştan yapılan mihrap barok karakterlidir. Minberi ahşaptan yapılmış olup sade bırakılmıştır. Mahfilde iyi bir ahşap işçilik görülür.
Bu ilavelerden başka caminin içinde çok değerli kalem işi süslemeler vardır. Pandantiflerin yazıları ünlü hattat Hafız Hasan Rıfat’ın eseridir. Kullanılan diğer kısımlardaki yazı ve nakışlar yenilenmiştir.
İskender Paşa Camii
Yapının esas planı İznik’teki Yeşil Camiye benzemektedir. Muhtemelen öndeki üç bölümlü olan son onarımlarla değiştirilmiş ve kırma çatı ile örtülmüştür. Son cemaat mahallinden ara bölüme girilir. Burası, yan duvarlarla ve güneyden iki sütuna oturan ortada bir kubbe, doğu ve batısındaki tonoz parçaları ile örtülmüştür. Harim kısmı pandantiflere oturan bir kubbeye sahiptir.
Mihrab ve mimber mermerden yapılmıştır. 19. Yüzyıl barok süslemelerine sahiptir. Üzerlerinde iri yapraklı kıvrım dallı bordürler, kartuşlar bulunmaktadır. Caminin içerisinde kalem işi süslemeler de bulunmaktadır.
Cami’nin H. 936, M.1529 tarihli inşa kitabesi cephedeki giriş kapısı üzerindedir. Ayrıca burada yapının bugünkü haline kavuştuğu 1882 yılı onarımına ait kitabe de bulunmaktadır.
Ahi Evren Dede Camii
Komplekse ait kesin bir bilgimiz yoktur. Burada aynı isimli bir cami inşa edildi.
Ahi Evren Dede camisi Hacı Hakkı Baba'nın Abdulaziz döneminde H.1305 (1888) katkılarıyla tamir ettirilerek günümüze ulaştırılmıştır.
Hızırbey Camii
Çarşı Camii
Caminin kurulduğu saha eğimli olduğu için kuzey cephesinde son cemaat mahallinin altına dükkanlar yerleştirilmiştir. Şehrin en büyük camisidir. Yapıda muntazam bir taş işçiliği göze çarpar. Örtüsü bütünüyle kurşunla kaplanmıştır. Kapı ve pencere silmelerinde barok süslemeli bordürler görülür.
Cami, son cemaat mahalli ve harim kısmından meydana gelmekte ve altı istinatlı olarak planlanmış bulunmaktadır. Son cemaat mahalli üç bölümlü, kubbeli dört sütunun arasına yerleştirilen ince perde duvarlı ampir bir revaktan meydana gelmektedir.
Erdoğdu Bey Camii
H.985 M.1577 yılında Trabzon Valisi Erdoğdu Bey tarafından, kendi ismi ile anılan Erdoğdu Mahallesi’nde yaptırılmıştır. Cami birçok onarım geçirmiş ve geniş ölçüde özelliklerini yitirmiştir. Son cemaat mahalli ile harimin girişindeki ahşap mahfiller üstten irtibatlıdır. Mihrap nişinin mukarnaslı bir kavsarası vardır. Köşeliklerde birer gül-bezek ile üst kısımda yazı kuşağı yer alır. Burada bulunan H.1317, M.1899 tarihi caminin son onarımına aittir. Minber ahşap olup sade bırakılmıştır.
Tavanlı Camii
Trabzon’un tipik çatılı camilerinden birisidir. 1874 yılında Nemlizadeler tarafından yapılmıştır. Geniş bir haziresi vardır. Dikdörtgen planlı olan yapı son cemaat mahalli ve harim kısmından meydana gelmektedir.
Kalın taş duvarlar özenli bir işçilik gösterir. Harimin giriş kısmı üzerinde ahşap mahfil yer almaktadır. Caminin aydınlatılması bütün cephelerdeki pencerelerle sağlanır. Taş mihrap bordürleri vazodan çıkan ağaçlar ve kıvrım dallarla kabartma olarak süslenmiştir. Minber sade tutulmuştur. Harimin ahşap tavanı da ortada göbeklidir.
Bir Köy Camii İç Süslemesi
TÜRBELER
- Ahi Evren Dede Türbesi
Boztepe de bulunan Ahi Evren Dede Camii’nin bitişiğindedir. Kare planlı türbe, bir kubbe ile örtülüdür. H.1307 (1887-1888) yıllarında Hacı Hakkı Baba tarafından onartılan bu türbe günümüzdeki halini almıştır. Ahi Evren Dede’nin mezarının (türbe içinde) yanında Hacı Hakkı Baba ve oğullarının mezarı da yer alır.
- Gülbaharhatun Türbesi
Büyük İmaret (Hatuniye) Camii’nin doğusunda yer alır. Yavuz Sultan Selim’ in annesi Gülbaharhatun için 1506 yılında yaptırılmıştır.Türbe iyi bir taş işçiliği gösterir. Sarımsı renkli kesme taşlardan inşa edilmiştir. Pencerelerinin tahfif (sağır) kemerlerinde olduğu gibi gri taşlar dekoratif olarak kullanılmıştır. Sekizgen planlı türbe gövde üzerinde yine sekizgen bir kasnağa sahiptir. Kubbe sekiz köşeli olup, kurşunla kaplanmıştır.
- Emir Mehmet Türbesi
Eski kabak meydanında Trabzon Lisesinin güneyinde yer alır. Kitabesinden 1523 yılında Emir Mehmet için yaptırıldığı anlaşılmıştır.Ancak, yakınındaki Kadiri Tekkesi (Hatuncuk Camii) Şeyhi Osman Baba da 1877 yılında bu türbeye defnedilmiştir. Sekizgen Planlı türbe kesme taştan yapılmıştır. Girişi kuzeydoğudandır. Mevcut iki pencere doğu ve batıya açılmaktadır. Kapı ve pencereler sağır sivri kemerlere sahiptir. Kurşun kaplı kubbe sekizgen bir kasnak üzerine oturur.
- Hamza Paşa (Açık Türbe) Türbesi
Küçük İmaret Mezarlığında Hamza Paşa Camisinin doğusunda yer alır. 18. yüzyıla tarihlenen altı köşeli baldaken bir türbedir. İçerisinde üç mezar bulunmaktadır. Bunlardan H.1148, M.1735 tarihli olan Hamza Paşaya aittir.
KONAKLARI Memişoğlu Konağı
Sürmene ilçesinin 4 km doğusunda Balıklı mevkiinde yer alır. İki katlı kademeli cepheli büyük bölümü taştan inşa edilmiş geniş saçaklı bir yapıdır.
Bölgemizde taş ve özellikle ahşap işçiliği ile ünlüdür. Kapı kanatları ve tavanlar ahşap işçiliğinin en mükemmel örneklerini sergiler.
18 yy.da yapıldığı sanılan binanın üst katındaki batı odasının ortasında bir mil etrafında dönebilen bir parça vardır ki: bu vantilatör ve rüzgar gülü vazifesini görmektedir. Tavanın bu özelliğinden dolayı konağa halk arasında ''Döner tavanlı konak ''ismi verilmiştir.
Bölgemizde taş ve özellikle ahşap işçiliği ile ünlüdür. Kapı kanatları ve tavanlar ahşap işçiliğinin en mükemmel örneklerini sergiler.
18 yy.da yapıldığı sanılan binanın üst katındaki batı odasının ortasında bir mil etrafında dönebilen bir parça vardır ki: bu vantilatör ve rüzgar gülü vazifesini görmektedir. Tavanın bu özelliğinden dolayı konağa halk arasında ''Döner tavanlı konak ''ismi verilmiştir.
Nemlizade Konağı
Gazipaşa mahallesinde yer alan eser geniş bir alana yerleştirilmiş dört katlı kargir bir yapıdır.Konak haremlik ve selamlık bölümlerinden oluşmakta idi. Zemin kat ve odalarında Kütahya çinilerinin en güzel örnekleri panolar şeklinde sergilenmiştir.
1945-1963 yılları arası bina tekel bürosu olmuşi 1963-1979 yılları arasında Fatih Eğitim Enstitüsü yapılmış,17 Eylül 1979 tarihinden itibaren Trabzon İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi olarak kullanılmış halen eski Kız Meslek Lisesinin Kültür Bakanlığına devrinden sonra Olgunlaşma Enstitüsü ve Kız Meslek Lisesi olarak hizmet vermeye devam etmektedir.
DAHA ÇOK OKU: Trabzon'un Abidevi Eserlerinden Kostaki Köşkü
Yarımbıyıkoğlu Evi
Pazarkapı Mahallesinde Kundupoğlu sokaktadır. 2 katlı dış sofalı planlı bir evdir. Kötü onarımlarla süsleme özelliklerini yitirmiştir. 1706 yılında yapıldığını kitabesinden öğreniyoruz.
Kundupoğlu Evi:
Yarımbıyıkoğlu evinin güneyinde yer alır. Sadece bir kısmı ayakta kalmıştır. Zamanında dış sofalı planlıydı. Bugün onarılan fevkani, üst oda alçı, ahşap oyma ve kalem işi süslemelere sahiptir. 18. yüzyıla tarihlenmektedir.
Çakırağa Konağı
Trabzon’un Hayrat ilçesi’nin Sarıağaç köyünde bulunan konak İsmailağa tarafından h.1237 (1821) yılında yaptırılmıştır.Konağın zemin katı kesme taş olup, kış odası, kiler ve ambar burada yeralmaktadır. Ahşap Bağdadi kaplamalı ikinci kattaki oda sayısı tam olarak bilinmemektedir. Çakırağa Konağı, 1979 yılında Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nce onarılarak günümüze kadar ulaşmıştır
Ortahisar Evleri (Trabzon)
Eski Türk evlerini ön plana çıkartan en önemli unsur geleneksel mimari tarzındaki fonksiyonellik ve estetiktir. Bu evler bir yandan kentsel konumlarıyla diğer yandan mimarileriyle dikkate değerdirler. Eski Türk evleri yüzlerce yıllık bir süreçte oluşan Türk kent kültürünün günümüzde yaşamaya devam eden en önemli yapı taşlarıdır.
Orta Mahalle (Akçaabat)
Anadolu'nun kimi bölgeleri "Örnek Evler" niteliğini taşıyan yerleşme örnekleri açısından günümüze kadar önemli değişiklikler geçirmeden gelebilmiştir. Bu yerleşmeler arasında Akçaabat-Orta Mahalle Evleri Karadeniz Bölgesinde en önde gelenlerden birisi olarak sayılabilir.
Köprüler Çeşmeler ve Su Kemerleri | ||
Zağnospaşa Köprüsü
Zindan Kapı ile İmaret Kapısını birbirine bağlar, üst üste kemerli iki gözü olan bir köprüdür. Tarihi kaynaklar bunun yerinde iner kalkar ahşap bir köprünün varlığından söz ederler. Bununla birlikte köprü ayaklarında Roma ve Bizans işçiliği görülmektedir. Araştırmacılar köprüde dört yapı evresi tespit etmişlerdir. 15.yüzyılda Zağnos Paşa’nın onarımından sonra da köprü elden geçirilmiştir.
Tabakhane Köprüsü
Ortahisar'ın doğusunda Kuzgun Dere üzerinde kurulmuştur.Birçok onarım ve genişletme ile günümüze gelebilmiştir. İlk kuruluşu Roma dönemine l. yüzyıla kadar inmektedir. Evliya Çelebi köprünün Karakoyunluların yapısı olduğunu yazar.Bugünkü haliyle Osmanlı yapısıdır ve son şekline 19.yüzyılda kavuşmuştur.
Değirmendere Köprüsü
1891 tarihinde Nemlizadeler tarafından yaptırılmış dört gözlü bir köprüdür.Ayrıca batı tarafında birde tahliye kemeri bulunur.
Trabzon suları ve çeşmeleri bakımından da zengindir. Şehirde Osmanlı döneminde kaynak sulardan beslenen 100’ e yakın çeşme yapılmıştır. İskenderpaşa Çeşmesi, Kabak meydanı Şadırvanı, Seyyit Mehmet Çeşmesi ve Abdullah Paşa Çeşmesi önemli çeşmelerdendir.
Abdullah Paşa Çeşmesi
Zağnospaşa Kulesinin doğu girişinde yer alır. Çeşme, zamanında bugünkü Taksim Meydanındaki su makseminin önünde inşa edilmişti. Caddeler genişletilirken sökülüp atılmış sonradan bugünkü yerine yerleştirilmiştir.
Çeşme, Trabzon Valisi Haznedarzade Abdullahpaşa tarafından 1844 yılında mermerden yaptırılmıştır. Dikdörtgen formlu cephe ampir üslupta bir yapıdır. Düz sütuncelerle sınırlandırılmış birkaç kademeli saçak ve süslemeli taç kısmından meydana gelmektedir. Lüle yeri stilize hayat ağacı motiflidir. Üst köşelerde rozetler vardır. Aynalık kısmının üzerinde dokuz satır halinde 18 beyitten oluşan farsça kitabesi bulunmaktadır. Ampir üsluptaki çeşmelerin güzel örneklerinden birisidir.
Abdülhamit Çeşmesi
İskender Paşa Mahallesi’ndedir. 1891’de yapılmıştır. Yivli sütunlarla dört bölüme ayrılmış dikdörtgen biçimlidir. Sütun başlık ve tabanları akantus yapraklarıyla bezelidir. Saçağın üstünde Sultan Abdülhamit’in tuğrası vardır.
İmaret Deresi Su Kemeri
Trabzon Kalesi’nin batı yamacındaki İmaret Deresi üstündedir. 6. yüzyılda Iustinianus tarafından yaptırılmıştır. Daha sonra çeşitli onarımlar geçirmiştir. Günümüzdeki su kemeri 13. yüzyıl yapısıdır. Kesme taştan 30 m. uzunluğunda, 7 m. yüksekliğindeki köprü, beş gözlüdür. Çevresindeki kayalıklarda su getiren künkler görülebilir.
Kuzgundere Su Kemeri
Kalenin doğusundaki Kuzgundere üstüne kurulmuştur. 13. yüzyıl yapısıdır. Kesme ve moloz taştan yapılmış, 8 m. uzunluğunda, 6 m. yüksekliğindeki kemer “İnce Köprü” adıyla bilinir.
Kavaklı Su Kemeri
Yenicuma Mahallesi’nde olup, 13. yüzyıla tarihlenmektedir. Kesme ve moloz taştan yapı 20 m. uzunluğunda 7 m. yüksekliğindedir.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder